Trolloclar, Efsaneler Çağı’nda Gölge güçlerinin asker ihtiyacını karşılamak ve ‘süper-asker‘ yaratmak üzere insan ve hayvan DNA’sı birleştirilerek yapılan deneyler sonucunda elde edilen gölgedölleridir. Gölge’ye geçtikten sonra Aginor’un başını çektiği bir araştırma ekibi tarafından insan ve bilimum yırtıcı hayvan genleri önce Tek Güç kullanılarak harmanlanmaya çalışılmış ancak bu deneyler çalışmalara Gerçek Güç ekleninceye dek başarısız olmuştur. Karanlık Varlık’tan çekilen Gerçek Güç denkleme eklendiğinde ne insan ne hayvan ancak güçlü, vahşi, silah tutabilen ve üreyebilen bir tür, Trolloc, elde edilmiş olmakla aslında bu deney de aşağıda belirtileceği üzere istenilen ve amaçlanan gibi gitmemiştir.
Trolloc kelimesini Trahlok olarak telaffuz etmek doğru olacaktır.
Ogierler’e yakın olarak boyları 2.50 – 3.00 metre aralığında değişen, iri cüsseli insan gövdesine karşılık türetildikleri hayvanın kafa yapısı, el ve ayak biçimine sahip ancak iki ayak üzerinde durabilen Trolloclar zırh giyebilmekte ve ilkel silahları kullanabilmektedir. Her Trolloc’un kendine özgü bir yüz yapısı vardır. Zeka ışıltısına sahip insansı gözleri, geceleri oldukça iyi görür ancak parlak ışık gözlerini yakar. Kokuyla iz sürebildikleri gibi sese karşı da duyarlıdırlar öyle ki köpeklerden iyi duymaktadırlar. Ayrıca atlar kadar hızlı koşabilmektedirler ve acı bir kuvvete sahiptirler. Kendi içlerinde de bazı fiziki farklılıklar barındırırlar örneğin ayı biçimli Trolloclar diğerlerine göre daha kuvvetli olmakla kurt biçimli Trolloclar daha zeki olarak bilinir.
Trolloclar fiziken olduğu kadar tabiat olarakta türetildikleri hayvana benzerler, dolayısıyla Trolloclar’da vahşi ve saldırgandır. Herşeyden önce açlık, üreme ve hayatta kalma içgüdüleri baskındır. Buna karşılık yukarıda bahsedildiği üzere süper-asker deneyinin hedefinden uzak şekilde- cesur veya disiplinli değildirler, emir altına alınmaları çok güçtür. Zalimdirler, sırf öldürmek için öldürebilir ve öldürmekten keyif alırlar. Hayvan ve insan eti yerler ancak kıtlık ve açlık hallerinde birbirlerini yerler. Yüzemediklerinden dolayı sudan korkarlar ve diğer gölgedölleri gibi kapıyollardan geçemezler.
Savaşın bilinmediği çağda, bir askerin özelliklerini ancak kafa patlatarak akıl yürüten bilim adamı grubu tarafından üretilen Trollocların sayısı binlerceydi, Shayol Ghul’ün altındaki mağaralarda sayısı bilinmeyen başarısız deneyin ardından üretildiler. Bu binlerce farklı sentezleme ve deney anlamına gelse de sonuç aynıydı, Trolloclar söz geçirilemediğinden dolayı asker olarak faydasızlardı. Araştırma ekibi bu sonuca vardığında binlerce farklı tür üretilmişti ve bu yaratıkların kendi kendilerine üreyebildikleri görüldüğünde deneyler sonlandırıldı, üretilen yaratıkların ne yapılacağı sorusu ortaya çıktı. O ana kadar Trolloclar kendileri üremeye başlamışlardı ve araştırma ekibi doğan her on Trolloc’tan birinde bir farklılık olduğunu farkettiğinde, sorunlar da çözülmüş oldu. Bu mutasyonların Trolloclar’ı korkuttuğu ve kontrol altına alabildiği ortaya çıktı – Myrdrraal’ler.
Shayol Ghul yakınlarında Afet sınırında yaşayan Trolloclar kendi lisanına sahip, diğer Gölgedölleri’nin aksine sosyal yaratıklardır. Nadiren de olsa -bilhassa kurttan türeyen Trolloclar arasında- başka dilleri konuşabilen Trolloclar’da mevcuttur. Cinsiyete ve basit bir ahlak anlayışına dahi sahiptirler. Yalnızca erkek Trolloclar avlanır ve savaşırken, dişi Trolloclar savaşmazlar ve üreme maksadı ile kullanılırlar. Şahsiyet sahibirlerdir de, isimleri vardır, muhtelif dövmeler yaptırırlar ve kemikten yapılma halkalar takarlar. Kendi silahlarını kendileri yaparlar, kılıç, kargı, balta ve mızrak. Pek azı yay kullanır. Ayrıca tencere, çete rozeti gibi metal başka nesneler de üretmektedirler. Rüya görürler, hayalleri ve kabusları – kuşkusuz Karanlık Varlık – vardır. Ruhlarının da bulunduğunu ancak insanlara göre daha az maddesel ve doyurucu olmaktan uzak olduğunu Mashadar’ın yorumundan anlıyoruz.
Lisan demişken Trolloc diline ait bilinen kelime ve cümleler şöyle,
Vlja daeg roghda: Kılıcı bırak
Ba’alzamon: Karanlığın Yüreği (Karanlık Varlık)
Djevik K’Shar: Ölüm Toprakları (Aiel Kıraçları)
Trolloc Çeteleri
Trolloc sosyal yapılanması kabileler şeklindedir ve çete ya da yumruk adı verilen askeri birimler halinde savaşırlar. On iki ana çete ve daha az nüfusa sahip küçük çeteler mevcuttur. Çeteler arasındaki dengenin zamanla değişebildiği, yeni çetelerin kurulduğu ve dağıldığı bilinmektedir. Zorlanmadıkları sürece farklı gruplar birbirleri ile çalışmazlar. Her çetenin kendi simgesi vardır ve temsilen zırhlarının üzerine kırmızı mineli metal rozetler olarak takarlar.
Çete adı | Okunuşu | Rozeti |
---|---|---|
Ahf’frait | Afrit (İfrit) | Gümüş hortum fırtınası |
Al'ghol | Ghoul (Gulyabani) | Kıvrık balta |
Bhan'sheen | Banshee (Ölüm Perisi) | Hançer saplanmış kafatası |
Dha'vol | Dahvol (Şeytan) | Boynuzlu kafatası |
Dhai'mon | Deyemon (Kötü ruh) | Demir yumruk |
Dhjin'nen | Dijin (Cin) | Kıvrık kılıçla yarılmış kafatası |
Ghar'ghael | Gargael (Gargoyle) | İnsan kafatası yığını |
Ghob'hlin | Goblin | Ardında ateş yanan kafatası |
Gho'hlem | Golem | - |
Ghraem'lan | Gremlin | Çatallı şimşek |
Ko'bal | Kobal (Kobold) | Kan kırmızı üç dişli mızrak |
Kno'mon | Knom (Gnom) | Kırmızı kan lekeli yumruk |